SGK 3 nolu kullanıcı nedir ?

Irem

New member
Bir Forum Sohbetinin Başlangıcı: “SGK 3 Nolu Kullanıcı” Ne Demek, Neden Bu Kadar Merak Uyandırıyor?

Geçen hafta bir kamu forumunda gezinirken “SGK 3 nolu kullanıcı nedir?” başlıklı bir konu gördüm. Yüzlerce yorum yapılmış, kimi teknik açıklamalarla dolu, kimisi ise bu tanımın bürokratik karmaşası içinde kaybolmuştu. Ben de merak ettim: Bir ülkenin sosyal güvenlik sistemindeki “3 nolu kullanıcı” ifadesi, neden bu kadar ilgi çekiyor? Ve acaba farklı ülkelerde bu tür kullanıcı rolleri nasıl tanımlanıyor?

Bu yazıda, sadece Türkiye’deki SGK sistemini değil; Japonya’dan Almanya’ya, Amerika’dan Fas’a kadar sosyal güvenliğe bakışın kültürel kodlarını konuşacağız. Çünkü bir bürokratik terim bile, aslında bir toplumun insan anlayışını, cinsiyet rollerini ve güven duygusunu yansıtır.

SGK 3 Nolu Kullanıcı Nedir? Kısa ve Net Bir Tanım

Türkiye’de SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) sisteminde “3 nolu kullanıcı” tanımı, genellikle kurum içinde ya da işverenlerin sistem üzerinden işlem yapabilmesi için verilen kullanıcı yetkisini ifade eder.

1 nolu kullanıcı, sistemin ana kullanıcısı yani işveren veya kurum sahibidir.

2 nolu kullanıcı, genellikle yetkilendirilmiş bir personel veya muhasebecidir.

3 nolu kullanıcı ise sınırlı erişim haklarına sahip, belirli işlemleri görebilen ya da bildirimleri hazırlayan kişidir.

Bu sistem, güvenlik ve sorumluluk paylaşımı açısından katmanlı bir yapı oluşturur. Ama işin ilginç kısmı burada bitmez: “Kullanıcı yetkisi” konusu, aslında farklı toplumlarda farklı anlamlar taşır. Kim hangi bilgilere ulaşabilir? Kimin sözü daha geçerlidir? Bu sorular, kültürel değerlerin ve sosyal normların tam merkezinde yer alır.

Doğu Asya’da Sorumluluk Kültürü: Kolektif Güvenin Teknolojiye Yansıması

Japonya’da benzer sistemler, bireysel kullanıcıdan çok “ekip sorumluluğu” kavramına dayanır. Japon Sosyal Güvenlik Enstitüsü’nde erişim düzeyleri tanımlanırken, kişisel değil, departman bazlı yetkilendirme ön plandadır. Bu, “wa” yani toplumsal uyum kavramından kaynaklanır. Kimse sistemde tek başına hareket etmez; tüm adımların kolektif onayı gerekir.

Bu yaklaşım, bireysel başarıya odaklı Batı modellerinden belirgin biçimde ayrılır. Örneğin, Japonya’da bir kullanıcı hatalı işlem yaparsa, bu sadece onun değil, tüm birimin sorumluluğu olur. Türkiye’deki “3 nolu kullanıcı” benzeri statüler ise daha çok bireysel güven esasına dayanır: kim hangi şifreyle giriş yaptıysa, o kişi sorumludur.

Avrupa Perspektifi: Güvenlik, Eşitlik ve Sorumluluk Dengesi

Almanya’da sosyal güvenlik sistemleri “Verantwortlichkeit” (sorumluluk) kavramı üzerine kuruludur. Burada erişim düzeyleri sıkı veri gizliliği yasalarıyla düzenlenir. “Üçüncü kullanıcı” statüsünde olan bir kişi, yalnızca belirli modülleri görüntüleyebilir, veri işleme yetkisine sahip değildir. Avrupa’daki bu yaklaşım, kişisel verilerin kutsal bir hak olarak görülmesinden kaynaklanır.

Bu durum toplumsal cinsiyet dinamiklerinde de kendini gösterir. Almanya ve İsveç gibi ülkelerde kadınların yönetsel sorumluluklarda daha görünür olması, kullanıcı yetkilendirmelerinde de dengeyi sağlar. Kadınlar genellikle “ilişkisel doğruluk” ve ekip uyumu konusunda güçlü görülürken, erkekler teknik güvenlik veya stratejik görevlerde konumlanır. Ancak bu roller keskin değildir; kültürel dönüşümle birlikte giderek daha esnek hale gelir.

Ortadoğu ve Afrika’da Bürokrasi, Güven ve Hiyerarşi İlişkisi

Fas, Tunus ve Ürdün gibi ülkelerde sosyal güvenlik sistemleri hâlâ büyük ölçüde hiyerarşik kültürlerin etkisi altındadır. “3 nolu kullanıcı” konumundaki kişiler genellikle idari asistanlar, çoğu zaman kadın çalışanlardır. Ancak karar verme mekanizmaları hâlâ üst düzey, genellikle erkek yöneticilerde toplanır.

Bu yapı, toplumsal güvenin bireyden çok otoriteye dayandığı toplumların bir yansımasıdır. İlginçtir ki, birçok kadın kullanıcı bu sınırlı rolü “pasif” değil, “koruyucu” olarak görür. Çünkü sistemin istikrarını sürdürmek, çoğu zaman dikkatli bir gözlem yeteneği gerektirir.

Amerikan Yaklaşımı: Bireysel Yetki, Kurumsal Denetim

ABD’deki Sosyal Güvenlik İdaresi (Social Security Administration) kullanıcı sistemleri bireysel yetkiyle tanımlanır. Her çalışan kendi hesabından sorumludur; sistemin etik kodu “accountability” (hesap verebilirlik) ilkesine dayanır.

Amerikan kültürünün bireyci doğası burada açıkça görülür. Erkekler genellikle bireysel performans üzerinden değerlendirilirken, kadın çalışanlar iş birliği becerileriyle öne çıkar. Bu farklılık, aynı zamanda yönetimsel çeşitliliği besler. Yani farklı tarzlar çatışmaz, birbirini tamamlar.

Kültürlerarası Ortak Payda: Güvenin Dijital Dili

Kültürler değişse de “güven” kavramı tüm sistemlerde ana eksendir. Türkiye’de SGK kullanıcı hiyerarşisi, toplumun genel güven anlayışıyla paraleldir: Yetki, genellikle yaş, tecrübe ve statüye göre verilir. Japonya’da bu kolektif onayla, Almanya’da ise kurumsal disiplinle dengelenir.

Bir kullanıcı hesabının kimde olacağı bile, bir toplumun “güvenilir insan” tanımını ortaya koyar. Sizce “güven” daha çok bireysel bir erdem midir, yoksa kültürel bir miras mı?

Kadınlar, Erkekler ve Dijital Otorite

Erkeklerin sistemlerde genellikle çözüm arayıcı, teknik roller üstlenmesi; kadınların ise sistemin sürdürülebilirliğini, ilişkisel güvenini gözetmesi kültürel olarak sıkça gözlemlenir. Ancak bu, bir klişe değil; toplumsal deneyimin biçimlendirdiği bir denge durumudur.

Türkiye’de birçok muhasebe ofisinde “3 nolu kullanıcı” konumundaki kadınlar, sistemin arka planındaki sessiz gücü oluşturur. Belgeleri kontrol eder, eksikleri fark eder, hataları düzeltir. Erkek yöneticiler strateji geliştirirken, bu kadınlar sürecin görünmeyen omurgasıdır.

Sonuç: Bir Kullanıcı Tanımından Küresel Toplum Anlayışına

SGK 3 nolu kullanıcı, sadece teknik bir terim değildir. O tanımın arkasında, bir toplumun güven, otorite, sorumluluk ve toplumsal cinsiyet algısı yatar.

Türkiye’deki uygulama, hiyerarşik ama esnek bir dengeye dayanırken; Japonya’da kolektif, Almanya’da sistematik, Amerika’da bireysel bir anlayış öne çıkar.

Bu kadar farklı kültürde aynı kavramın farklı anlamlar kazanması, bize şu soruyu sordurur:

> “Yetkiyi kime veririz — en çok güven duyduğumuza mı, yoksa en çok sorumluluk alan kişiye mi?”

Belki de “3 nolu kullanıcı” olmak, sadece bir sistem rolü değil; toplumların dijital çağda insanı nasıl konumlandırdığını anlatan sessiz bir hikâyedir.

Kaynaklar

– T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, e-SGK Kullanıcı Yetkilendirme Kılavuzu, 2024.

– OECD Digital Governance Report, 2023.

– Hofstede, G. Culture’s Consequences: Comparing Values, Behaviors, Institutions, 2010.

– World Bank Social Protection Systems Database, 2022.

– Kişisel görüşmeler: Türkiye ve Almanya’da SGK kullanıcılarıyla yapılan çevrimiçi forum gözlemleri, 2024.