Normalize neden yapılır ?

Damla

New member
Merhaba arkadaşlar, Normalize Neden Yapılır?

Selam! Bugün forumda uzun zamandır merak ettiğim bir konuyu tartışmak istiyorum: normalize neden yapılır? Hani bazen bir davranışı, bir düşünceyi ya da bir olayı “normal” kabul ediyoruz, farkında olmadan kabulleniyoruz ya… İşte bu mekanizmanın arkasında yatan dinamikleri farklı kültürler ve toplumlar açısından biraz açmak istedim. Hepimiz kendi deneyimlerimizle ve gözlemlerimizle bunu şekillendiriyoruz, ama aslında mesele çok daha geniş bir perspektif gerektiriyor.

Küresel ve Yerel Dinamiklerin Etkisi

Normalizasyon, aslında hem küresel hem de yerel bağlamlarda farklı biçimlerde ortaya çıkıyor. Küresel düzeyde medyanın, teknolojinin ve ekonomik ilişkilerin etkisi büyük. Mesela bir Batı ülkesinde günlük yaşamda belirli davranışlar “normal” kabul edilirken, Asya’da aynı davranışlar alışılmadık veya uygunsuz olarak değerlendirilebilir. Bu fark, küresel medya aracılığıyla bilgi ve normların yayılmasıyla sürekli değişiyor. İnsanlar sosyal medyada gördüklerini, filmlerde izlediklerini ve hatta iş ilişkilerinde deneyimlediklerini, kendi toplumlarının normlarıyla harmanlayarak normal kabul ediyor.

Yerel düzeyde ise kültür ve tarih ön plana çıkıyor. Örneğin, topluluk odaklı kültürlerde bireysel başarıdan çok toplumsal kabul ve uyum ön planda olabilir. Bir toplumda çocukların küçük yaşlardan itibaren topluluk normlarına göre yetiştirilmesi, davranışların normal olarak algılanmasında kritik rol oynuyor. Kısacası, küresel dinamikler bilgi ve norm akışını şekillendirirken, yerel dinamikler bu normların toplum içinde nasıl sindirileceğini belirliyor.

Erkekler, Bireysel Başarı ve Normalizasyon

Araştırmalar ve gözlemler gösteriyor ki erkekler, normları genellikle bireysel başarı ve performans üzerinden değerlendiriyorlar. İş yerinde veya sosyal çevrede belirli bir davranış ya da başarıyı normal kabul etmek, çoğu zaman bireysel kazanımlar ve yeteneklerle ilişkilendiriliyor. Örneğin, bir erkeğin risk alması, liderlik göstermesi veya bir projeyi başarıyla tamamlaması “normal” ve beklenen bir davranış olarak görülüyor. Bu yaklaşım, toplumsal cinsiyet rollerinin ve kültürel beklentilerin etkisiyle şekilleniyor. Erkekler kendi deneyimlerini ve gözlemlerini, başarı odaklı bir mercekten geçirerek normları içselleştiriyor ve başkalarının da bunu normal kabul etmesini sağlıyor.

Aynı zamanda bu süreç, küresel başarı kültüründen de besleniyor. Batı dünyasında bireysel başarıyı yücelten medya ve eğitim sistemleri, erkeklerin normları başarı kriterlerine göre filtrelemesine katkıda bulunuyor. Ancak bu yaklaşımın bir yan etkisi var: bireysel başarıyı norm olarak kabul etmek, toplumsal ve duygusal boyutları göz ardı edebilir.

Kadınlar, Toplumsal İlişkiler ve Kültürel Etkiler

Kadınlar ise normları daha çok toplumsal ilişkiler ve kültürel bağlam üzerinden değerlendiriyor. Bir davranışın normal olup olmadığını belirlerken, çevresindeki insanların tepkilerini, aile ve arkadaş ilişkilerini, toplumsal beklentileri göz önünde bulunduruyorlar. Örneğin, bir kadının belirli bir giyim tarzını benimsemesi veya ev içi sorumlulukları paylaşması, toplumun genel kabulüne göre normal veya anormal olarak değerlendiriliyor.

Bu durum, hem yerel kültürel normlardan hem de küresel medya ve popüler kültürden etkileniyor. Kadınlar, hem kendi toplumlarının değerlerini hem de küresel trendleri dikkate alarak normları içselleştiriyor. Böylece normların şekillenmesinde sosyal ilişkilerin, empati ve uyum yeteneğinin önemi öne çıkıyor. Kadınların gözünden normalizasyon, daha çok bir “uyum” ve “denge” süreci olarak yaşanıyor.

Kültürel Çeşitlilik ve Normalizasyonun Karmaşıklığı

Farklı kültürlerde ve toplumlarda normalizasyonun işleyişi çok karmaşık. Tek bir standart yok. Mesela Japonya gibi topluluk odaklı bir kültürde, birey davranışlarını topluluk beklentilerine göre ayarlarken, ABD gibi birey odaklı toplumlarda normlar daha çok kişisel tercih ve başarıya göre belirleniyor. Bu, erkekler ve kadınlar arasındaki norm algısını da farklılaştırıyor. Erkekler daha çok bireysel başarıya odaklanırken, kadınlar toplumsal ilişkiler ve kültürel uyum üzerinden normları içselleştiriyor.

Küresel kültürler arası etkileşim, bu farkları azaltabileceği gibi, yeni normlar ve davranış kalıpları da yaratıyor. Örneğin, sosyal medya platformları aracılığıyla farklı ülkelerden insanlar birbirlerinin davranışlarını gözlemleyip kendi normlarını yeniden değerlendirebiliyor. Bu durum, hem normların evrenselleşmesine hem de yerel kültürel özelliklerin korunmasına katkıda bulunuyor.

Sonuç: Normalizasyonu Anlamak

Sonuç olarak, normalizasyon neden yapılır sorusunun cevabı, yalnızca bireysel psikolojiyle değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel dinamiklerle şekilleniyor. Erkekler ve kadınlar farklı odaklarla normları içselleştirirken, küresel ve yerel etkiler bu süreci sürekli olarak yeniden tanımlıyor. Erkekler bireysel başarı üzerinden, kadınlar toplumsal ilişkiler üzerinden normları değerlendiriyor ve böylece toplum içinde “normal” kabul edilen davranışlar sürekli bir etkileşim ve değişim içinde ortaya çıkıyor.

Normalizasyon, aslında bir toplumun değerlerini, beklentilerini ve kültürel kodlarını gözler önüne seren bir aynadır. Kültürlerarası farklılıkları anlamak ve kendi normlarımızı sorgulamak, hem bireysel hem de toplumsal olarak daha bilinçli bir yaşam sürmemize yardımcı olabilir. İşte bu yüzden bu konuyu merak edip tartışmak, aslında hepimiz için ufuk açıcı bir deneyim olabilir.