Kin filmi kaç yapımı ?

Damla

New member
Kin Filmi Kaç Yapımı? Bir Filmin Gölgesinde Başlayan Hikâye

Selam sevgili forumdaşlar 🌙

Bu akşam size sadece bir filmden değil, bir duygudan, bir yüzleşmeden, bir “kin”in içimizde nasıl yankı bulduğundan bahsetmek istiyorum. Hani bazen bir filmi izlersiniz ama o film bitmez, bir şekilde sizin içinizde sürer ya… İşte “Kin” filmi de öyle bir şeydi benim için.

Sorunun cevabı basit: Kin filmi 2021 yapımı.

Ama inanın bana, bu sorunun cevabı sadece bir tarih değil; bir dönüm noktası, bir yüzleşmenin yılı.

Hadi gelin, bu filmi bir ansiklopedi maddesi gibi değil, bir hikâye gibi konuşalım.

1. Perde: Filmle Başlayan Akşam

O akşam yağmur yağıyordu. Pencereden dışarı baktığımda sokak lambalarının altında parlayan damlalar bana film sahnelerini hatırlatıyordu. Elimde sıcak bir kahve, televizyonda “Kin” filmi.

Karanlık bir atmosfer, iç içe geçmiş hikâyeler, gizemli bir cinayet…

Ama en çok dikkatimi çeken şey, filmdeki insanların yüzleriydi: herkes bir şekilde geçmişin yükünü taşıyordu.

Her biri bir “kin”in parçasıydı.

Filmi izlerken yanımda iki arkadaşım vardı: Biri çözüm odaklı, mantığıyla yaşayan Murat, diğeri ise sezgileriyle insanları anlayan Zeynep.

İkisi de filmi farklı izliyordu.

Murat, olay örgüsünü çözmeye çalışıyordu.

Zeynep ise karakterlerin gözlerindeki acıya odaklanmıştı.

Ben ortada kalmıştım, bir yandan çözümü arıyor, bir yandan hislerin labirentinde kayboluyordum.

2. Perde: Erkekler Mantığıyla, Kadınlar Kalbiyle İzler

Film ilerledikçe Murat söylenmeye başladı:

> “Bak, katil şu olacak. Şimdi oradan çıkar, kamera kayıtlarını bulur. İşte bu kadar, mantık bu!”

Zeynep gözlerini devirdi:

> “Murat, sen sadece olayı çözmeye odaklandın ama o kadının yüzündeki korkuyu görmüyor musun? O sadece suçlu değil, bir anne, bir eş, bir yaralı ruh.”

İşte o anda, film bir anda bizim aramızda bir tartışma haline geldi.

Bir taraf stratejikti, diğer taraf empatik.

Ve fark ettim ki “Kin” filmi aslında tam da bunu anlatıyor:

İnsanlar bazen aynı hikâyeyi izler ama bambaşka yerden görür.

Erkek mantığı sonuç arar,

Kadın kalbi nedenleri arar.

Erkek “Bu nasıl biter?” der,

Kadın “Bu neden böyle başladı?” diye sorar.

3. Perde: Film Değil, Hayatın Aynası

Filmdeki karakterin biri geçmişte ihanete uğramış, yıllar sonra adalet arayışına çıkmıştı.

Ama o arayış giderek bir kin’e dönüşüyordu.

Ve ben birden durdum.

Çünkü fark ettim ki hepimizin içinde küçük bir “kin karakteri” var.

Birini affedemediğimiz, unutamadığımız, içimizde susturamadığımız bir şey.

Zeynep sessizce dedi ki:

> “Kin, sadece bir film değil, hepimizin yaşadığı bir dönemdir.”

Murat da iç çekti:

> “Ama bir farkla… Bizde senaryo yok. Ne zaman ara vereceğimizi bile bilmiyoruz.”

O anda üçümüz de sustuk.

Ekrandaki karakter ağlıyordu.

Biz ise kendi geçmişimizin perdesini seyrediyorduk.

4. Perde: Kin ve Zaman

Film 2021 yapımıydı, ama aslında her çağın filmi olabilirdi.

Çünkü zaman değişse de insanlar aynı hatayı yapıyor:

Adalet ararken intikamla karıştırıyoruz duygularımızı.

Birini affetmek zayıflık değil, güç göstergesi olduğu halde, biz hep tam tersini zannediyoruz.

Zeynep hafif bir tebessümle dedi:

> “Belki de kin, kalbin söyleyemediği sözlerin pas tutmuş hâlidir.”

> Murat hemen atladı:

> “O zaman çözüm belli. Pası temizleyeceksin. Duygular da bakım ister.”

İşte o an anladım:

Erkeklerin “çözüm odaklılığı” ile kadınların “duygu sezgisi” birleştiğinde, ortaya insanın kendini onarma gücü çıkıyor.

Birinin aklı, diğerinin kalbiyle tamamlanıyor.

5. Perde: Film Bitiyor, Hayat Başlıyor

Film bittiğinde dışarıda yağmur durmuştu.

Ama içimizdeki bulutlar hâlâ ağırdı.

Zeynep pencereye baktı:

> “Sence, kin biter mi?”

> Murat hemen yanıtladı:

> “Biter. Doğru zamanda, doğru hamleyle her şey biter.”

> Zeynep başını salladı:

> “Ama bazı şeyler çözülmez, sadece kabullenilir.”

İşte o anda düşündüm:

Belki de “kin” dediğimiz şey, çözülmeyi değil, görülmeyi bekliyordur.

Tıpkı yaraların sadece pansuman değil, dokunulma ihtiyacı gibi.

6. Perde: Forumun Sessiz Sorusu

Filmin sonunda jenerik akarken ben düşündüm:

“Kin filmi 2021 yapımı, evet… Ama bizim içimizdeki kin kaç yıllık?”

Belki çocukluktan kalan bir kırgınlık,

Belki unutulmuş bir veda,

Belki “affettim” deyip de içten içe affedemediğimiz bir yüz.

Kendime sordum:

“Ben kime, neye hâlâ kırgınım?”

Ve belki de siz forumdaşlara da sormalıyım:

📍 Siz hiç içinizdeki kinle yüzleştiniz mi?

📍 Affetmek mi daha zor, unutmak mı?

📍 Erkek forumdaşlar, sizce bir şey çözülmeden bırakılabilir mi?

📍 Kadın forumdaşlar, bazen duygulara rağmen “bırakmak” mümkün mü?

7. Perde: Bir Filmden Fazlası

Evet, “Kin” filmi 2021 yapımıydı.

Ama onu izleyen herkes için farklı bir yılın filmi olabilir.

Kimimiz 2010’da yaşadığı bir kırgınlıkla bağ kurar,

kimimiz dün söylediği bir cümlede kendi “kin”ini bulur.

Belki de bu film, bize sadece bir hikâye anlatmadı.

Bir gerçeği hatırlattı:

Kin, insana ait en eski reflekslerden biridir ama

affetmek, insanın yeniden doğma gücüdür.

8. Perde: Son Cümle

Filmler biter, jenerikler akar, sahneler silinir.

Ama bazı duygular bizde kalır.

Tıpkı bir repliğin, bir bakışın ya da bir müzik notası gibi.

O yüzden sevgili forumdaşlar,

“Kin filmi kaç yapımı?” diye soran herkese artık şöyle diyorum:

> “2021 yapımı, ama senin kalbindeki versiyonu kaç yıllık, bir düşün.”

Çünkü bazı filmler izlenmek için değil, hatırlamak için yapılır.

Ve “Kin” tam olarak öyle bir film. 🎬💔