Empatik Yüzleştirme Nedir ?

Ece

New member
Şemalar Neden Oluşur?

Şemalar, zihinsel yapıların, bilgilerin ve deneyimlerin organizasyonunu sağlayan kognitif yapılar olarak tanımlanabilir. İnsan beyni, çevresindeki dünyayı anlamlandırmak ve deneyimlerden gelen bilgileri düzenlemek için bu tür zihinsel şemalar oluşturur. Şemalar, bireylerin geçmiş deneyimlerine, inançlarına ve toplumsal normlara dayalı olarak şekillenir ve çevrelerindeki yeni bilgileri bunlarla ilişkilendirirler. Peki, şemalar neden oluşur? Bu soruya yanıt verirken, şemaların oluşumunu hem psikolojik hem de nörolojik açıdan ele almak faydalı olacaktır.

Şemaların Temel Amacı ve İşlevi

Şemaların oluşumunun temel amacı, bilgiyi organize etmek ve anlamlandırmaktır. İnsan beyni, devasa miktarda bilgiyi işleyebilmek için bazı bilgileri gruplar ve bu gruplar arasındaki ilişkileri belirler. Bu süreç, şemaların oluşmasına zemin hazırlar. Örneğin, bir kişi araba kullanmayı öğrenirken, farklı şemalar geliştirebilir: direksiyon şeması, hız gösterge şeması, fren şeması gibi. Bu şemalar, kişinin yeni durumlarla başa çıkmasını kolaylaştırır ve daha hızlı tepki vermesini sağlar.

Şemalar, aynı zamanda bilişsel yükü azaltan bir araçtır. Yeni bir bilgi edinildiğinde, bu bilgi hemen mevcut bir şemaya yerleştirilebilir ve böylece yeni bilgi üzerinde düşünme süresi kısaltılabilir. Bu sayede bireyler, sürekli olarak yeni bir şey öğrenmeye çalışmadan, daha önce öğrendikleri bilgileri kolayca hatırlayabilirler.

Şemaların Oluşumu ve Gelişimi

Şemalar, çocukluktan itibaren gelişir ve bireyin çevresiyle etkileşimde bulunmasıyla şekillenir. Bir çocuğun erken dönemde anne-baba ilişkisi, onun sosyal şemalarının temelini atar. Zamanla, okul, arkadaşlar ve toplumla olan etkileşimler de bu şemaların büyümesine ve çeşitlenmesine yol açar. Çocuk, dünyanın nasıl işlediğini, insanlarla nasıl etkileşime geçmesi gerektiğini ve yaşamın diğer önemli yönlerini, bu sosyal şemalar aracılığıyla öğrenir.

Psikolog Jean Piaget, şemaların gelişimiyle ilgili önemli teoriler ortaya koymuştur. Piaget, çocukların dünyayı anlamak için “şemalar” kullandıklarını ve bunları sürekli olarak yeniden organize ettiklerini savunmuştur. Bu yeniden organizasyon sürecine “dengelenme” (equilibration) adını verir. Çocuk yeni bilgiler aldıkça, bu bilgileri mevcut şemalarına entegre etmeye çalışır. Eğer mevcut şemalar yeni bilgiyle çelişirse, çocuk bu çelişkiyi çözmek için şemaları ya da anlayışlarını yeniden düzenler.

Çevresel ve Bilişsel Faktörlerin Etkisi

Şemaların oluşumunda çevresel faktörler de büyük bir rol oynar. İnsanlar, büyüdükleri kültür, aile yapısı, eğitim seviyesi gibi dışsal faktörlerden oldukça etkilenir. Örneğin, bir birey geleneksel bir ailede yetişmişse, geleneksel aile değerleri ve normları şemalarının bir parçası haline gelir. Bu şemalar, bireyin dünya görüşünü ve toplumsal ilişkilerdeki yaklaşımını şekillendirir.

Bunun yanı sıra, kişisel deneyimler de şemaların oluşumunda belirleyici bir etkendir. Her bireyin hayatında yaşadığı deneyimler, onun şemalarını şekillendirir. İnsanlar, önceki deneyimlerini değerlendirdikçe, dünya hakkındaki algıları ve inançları da şekillenir. Bu nedenle, aynı çevre ve koşullarda yetişen insanlar bile farklı şemalara sahip olabilirler.

Şemaların Bilişsel Düşünme Üzerindeki Rolü

Şemalar, sadece bilgiyi organize etmekle kalmaz, aynı zamanda bireylerin bilişsel süreçlerini de etkiler. Bu, karar verme, problem çözme ve yeni durumlarla başa çıkma gibi zihinsel işlevleri içerir. Örneğin, bir kişi bir iş görüşmesine katılmadan önce, daha önceki iş görüşmelerinden edindiği şemaları kullanarak bu durumu tahmin edebilir. Eğer kişi iş görüşmelerinde başarı sağladıysa, görüşmenin olumlu geçeceği yönünde bir şema geliştirebilir.

Ancak şemalar her zaman doğru ve faydalı olmayabilir. Önyargılar ve yanlış anlamalar, yanlış şemaların sonucu olarak ortaya çıkabilir. Örneğin, bir kişi bir grup insan hakkında negatif bir şemaya sahipse, yeni bir kişiyle tanıştığında bu yanlış şemayı kullanarak olumsuz bir yargıya varabilir. Bu tür durumlardan kaçınmak için, şemaların sürekli olarak gözden geçirilmesi ve güncellenmesi gerekir.

Şemaların Toplumsal Hayat Üzerindeki Etkisi

Şemalar, toplumsal yaşamda da önemli bir rol oynar. İnsanlar, toplumsal normlar ve beklentilere uygun şekilde davranabilmek için belirli şemalar geliştirirler. Toplumun genelinde geçerli olan değerler, normlar ve gelenekler, bireylerin şemalarını etkiler ve şekillendirir. Bu şemalar, bireylerin toplumsal rollerine uygun davranmalarını sağlar.

Örneğin, bir birey, kültürel bir ritüele katıldığında, daha önceki deneyimlerinden oluşturduğu şemaları kullanarak bu deneyimi anlamlandırır ve toplumsal bağlamda doğru bir şekilde davranır. Bu şemalar, bir kişinin toplumla uyum içinde yaşamasına olanak tanır.

Şemalar Neden Yanlış Olabilir?

Şemalar, bazen yanlış anlamaları ve önyargıları pekiştirebilir. Bir kişi, sınırlı deneyimler ve yanlış bilgiye dayalı olarak belirli bir gruba ya da duruma dair yanlış bir şema geliştirebilir. Bu yanlış şemalar, toplumda ayrımcılık, stereotiplere dayalı yargılar ve önyargılar doğurabilir. Bu tür yanlış şemaların önüne geçmek için, bireylerin bilgiye dayalı ve objektif bir şekilde düşünmeleri önemlidir.

Yanlış şemaların ortadan kaldırılabilmesi için, bireylerin şemalarını sorgulamaları ve bu şemaları güncellemeleri gerekir. Kişinin kendi deneyimlerini ve gözlemlerini dikkate alarak şemalarını değiştirmesi, daha sağlıklı ve doğru bir dünya görüşü geliştirmesini sağlar.

Sonuç

Şemaların oluşumu, zihinsel bir gereklilikten kaynaklanır. İnsanlar, çevrelerinden gelen bilgiyle başa çıkabilmek ve dünyayı anlamlandırabilmek için şemalar oluştururlar. Bu şemalar, bilişsel süreçleri hızlandırırken, toplumsal yaşamda da uyumlu davranışı teşvik eder. Ancak şemalar, yanlış bilgi ve deneyimlere dayalı olduğunda yanıltıcı olabilir. Bu nedenle, bireylerin şemalarını zaman zaman gözden geçirmeleri ve gerektiğinde düzeltmeleri önemlidir. Bu şekilde, şemaların hem bireysel hem de toplumsal düzeyde faydalı bir işlev görmesi sağlanabilir.